2004 - 12 Ocak - Son darbe geliyor - Milliyet - Yaman Törüner
Hükümet önce "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nu çıkararak, teftiş kurullarına paralel "İç Denetim Koordinasyon Kurulu"na bağlı bir denetim sistemi oluşturdu. Bu sistem kamudaki denetim görevinin tek elde toplanmasını sağlıyor.Şimdi "Kamu Yönetimi Temel Kanunu" çıkarılıyor.
Bu kanunla teftiş kurulları lağvedilip, her bir kurumun kendisine uygun biçimde ve "İç Denetim Koordinasyon Kurulu"na bağlı denetim sistemi oluşturulması sağlanıyor.Hükümet bu konuya o denli önem veriyor ki, Başbakan son grup toplantısı konuşmasını bu konuya ayırdı. Başbakan, konuyu kamuoyunun görüşüne sunduk derken, TESEV dışında kimse ile görüş alışverişinde bulunulmadı ve basındaki yoğun eleştiriler yok sayıldı. Aksak muhalefet CHP ise, henüz bu konuda net bir görüş oluşturamadı.Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer üçüncü ve son darbeyi vurmak için bir yasa tasarısı hazırlattı. Tasarının adı, "Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı". Bu isim altında birçok şey değiştirilerek, gerçek yapılacaklar gizleniyor. Tasarı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin başkanlığındaki bir komisyon tarafından hazırlanmış.Tasarının 8. maddesi ile Başbakanlığın ana hizmet birimleri arasından Başbakanlık Teftiş Kurulu çıkarılıyor. 11. madde ile, Başbakanlığın, bağlı ve ilgili kuruluşların denetimini bir biçimde yaptırma görevi, idareyi ve Mevzuatı Geliştirme Genel Müdürlüğüne veriliyor. Tasarının geçici maddeleri ile müfettişlerin görevleri sona erdiriliyor ve bunlar başka kadrolara atanmak üzere bir havuzda toplanıyor. "İptali Uygun Görülen Kadrolar" cetvelinde başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcıları da yer alıyor.TESEV bile yapılanın farkında değil. Yasa ile teftiş kurullarının devam ettirileceğini, sadece mali kontrol ve denetim yetkilerinin alınıp, iç denetçilere verileceğini sanıyor. TESEVe göre, teftiş kurullarının soruşturma yetkileri sürecek. Başbakanlığın 10.11.2003 tarihinde hazırladığı ve yukarıda detaylarını verdiğim tasarı aksini söylüyor. Zaten, bakanlık merkez teşkilatları sayılırken, teftiş kurullarına yer verilmiyor.Oysa, teftiş kurulları devletin devamlılığını sağlayan, sadece soruşturma görevi değil teftiş görevi yapan oluşumlar. Gözetim (supervision), denetim (audit), teftiş (inspection), inceleme ve soruşturma farklı şeylerdir. Gözetim ve denetimle, işlemin yapılmadan önce veya yapıldığı sırada hata olmamasına çalışılır. Teftişle, işlem bittikten sonra genel mevzuata uygunluk denetlenir. Kaldırılacak ve mensupları bir havuzda toplanacak olan teftiş kurullarına yıllardır üniversitelerin en nadide mezunları "yarışma sınavları" ile girmişlerdir. Müfettişlerin büyük çoğunluğu yurtdışında bir yıl veya daha fazla eğitilmişlerdir. Buralardan sabit görevlere yoğun atamalar yapılmış ve teftiş kurulları "devlete adam yetiştirme" görevini yıllarca başarıyla yerine getirmişlerdir. Şimdi müfettişlerin yerine "atama" ile adam getirilmek isteniyor.Kadrolaşmanın bu kadarı hiçbir zaman yapılmadı.Mülkün temeline dinamit koymaya cesaret ediyorlar. ytoruner@milliyet.com.tr Temel amacı teftiş kurullarını yok etmek olan yasalar zinciri devam ediyor:
Tüm anılar ve söyleşilere geri dön